|
|
Yazar
|
:
Ayten KOÇ AYDIN
& Muhammet Volkan ÖZKAN
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2018
|
Sayı |
:
21
|
Sayfa |
:
1088-1094
|
DOI Number: |
:
|
Cite : |
Ayten KOÇ AYDIN & Muhammet Volkan ÖZKAN, (2018). METAFİZİKSEL AÇIDAN ‘DERT’ KAVRAMI: DÎVÂN-I HİKMET ÇERÇEVESİNDE BİR İNCELEME. Route Education and Social Science Journal , 21, p. 1088-1094. Doi: 10.17121/ressjournal.900.
|
1707 1289
|
Özet
Anlam taşıyan bir varlık olarak insan, hayatını bir amaç/gaye/ideal uğrunda sürdürür. Amaçsız ve gayesiz olmak, insanı anlamdan arındırarak onu hayatın bir nesnesi konumuna düşürür. Hâlbuki insan, özne olarak taşıdığı anlamı idrâk edip faaliyete geçtiğinde aktif ve edimsel olmak durumundadır. Bu da şüphesiz, metafiziksel açıdan ‘dert insanı’ olmakla mümkündür. Dert kavramının, bilinen fizikî anlamının yanında metafiziksel anlamı da bulunmaktadır. Buradaki dert, insanın günlük meşguliyetlerinde karşılaştığı, üstesinden gelemediği ve zorlanarak yaptığı işte karşısına çıkan, ona sıkıntı veren bir hâl değildir. Dîvân-ı Hikmet’te geçen “dert” mefhûmu, bu anlamın tamamen ötesinde metafiziksel bir mânâyı ihtivâ eder. Yesevî düşüncesinde dert, kendisinden kurtulunması gereken gündelik diyebileceğimiz bir hâl değil, bilakis istenen ve övülen duruma işaret eder. Dertsiz insanı, insan olarak dahi görmeyen Yesevî’nin düşüncesinde dert, doğrudan insanın anlamına ilişkin olarak metafizik bağlamda kullanılır. Bu, insanı diri tutan öyle bir hâldir ki o kişi, derdiyle mutludur ve dert, insan için bir umuttur. Dert gittiği anda anlam da gidecek, sır kaybolacak, hayatın mânâsı yok olacaktır. Çünkü dert, insanı insan yapan, ona bir mânâ yükleyen ve insanın ontolojik bütünlüğüne vurgu yapan bir hâldir. Bu açıdan dert, Yesevî’ye göre insanı harekete geçiren, kemâle erdiren bir arayış hâlidir. Bu çalışmada dert kavramı, Dîvân-ı Hikmet’te geçen anlamıyla ele alınacak ve metafiziksel açıdan irdelenecektir.
Anahtar Kelimeler
Yesevî, Dîvân-ı Hikmet, Metafizik, Dert, İnsan, Anlam.
Abstract
As an entity bearing meaning, human carries on his life for a aim/purpose/ideal. Being aimless and purposed, it purifies the person from the point of view and makes the person a second life element. However, when a person perceives and acts as a subject, he must be active and actual. This, of course, is possible in terms of metaphysical 'suffering human'. The concept of distress includes metaphysical meaning as well as physical meaning. The suffering here is that they are not confronted with their everyday occupations, and that they are oppressed by what they have done. The notion of "suffering" in Dîvân-ı Hikmet includes a metaphysical notion beyond this. The suffering in Yesevî's mind is not a state that can be called everyday, but rather a desirable and praised situation. In the mind of Yesevî who does not even see human as a human, he is used in a metaphysical context with regard to the human being directly. It is such a person who keeps a person alive, he is happy with his deeds, and makes suffering for a person. When the suffering is gone, the meaning will go away, the secret will disappear. He is a person who makes people human, has a meaning to him, and emphasizes human ontological integrity. From this point of view, the problem is a search that is based on Yesevî, which puts the human into action and gives an edge. In this study, the concept of suffering will be discussed in the meaning of Dîvân-ı Hikmet and will be examined from a metaphysical point of view.
Keywords
Yesevî, Dîvân-ı Hikmet, Metaphysics, Suffering, Human, Signification.
|
|